23 Aralık 2012 Pazar

İğne Çeşitleri

İğne Çeşitleri

iğne çeşitleri

Balığı tutmak ve kaçırmamak üzere yapılmış demirden bir çengel. Özel olarak
hazırlanmış bu demir çengelin ucu da son derece sivri ve balığı yakaladıktan
sonra kurtulmaması için damak tabir edilen ters bir ikinci sivri uç şekilde
yapılmıştır.İğnenin sapı gerekli kalınlıktaki misinayı bağlamak içindir. Pala
misinanızın düğümünün kaymasını engeller. Bu engelleme bazı iğnelere konulan
küçük bir göz yardımı ile de yapılır. Böylece göze bağlanan misina
kaymaz.İğneler yapıldığı biçime, ebatlarına, renk ve işlevlerine göre
sınıflandırılmışlardır. Yapıldığı madenler de farklıdır.Bütün mesele; nerede nasıl
bir iğnenin kullanılacağı bilgisine sahip olmakla beraber, iğnenin, sağlam ve ucu
son derece keskin, kolay kolay paslanmayan, yakalanan balığın kolaylıkla
kurtulamayacağı bir yapıda olmasıdır. Aynı zamanda yakalanacak balığın ağız
ve çene yapısı ile balığın beslenme alışkanlıkları iğne seçiminde önemli
faktörlerden biridir. Kesici dişlere sahip balıklar için kullanacağınız iğne sapı
uzunluğu ve kalınlığı kırıcı bir diş yapısına sahip balıkla aynı olamaz. Kırıcı
dişlere ve çene yapısına sahip bir balık için kullanacağınız iğne; kalın ve kısa
saplı aynı zamanda geniş bir dirseğe sahip olacak iken kesici dişli bir balık için
uzun saplı bir iğne seçmek son derece faydalıdır. Bazı balıklarda ilave çelik
beden kullanılması faydalıdır. Böylece misinanız balık tarafından kesilmez.



Resmi Orjinal Boyutlarında 606x296 Görebilmek İçin Tıklayınız 25KB.







İnce iğnelerin küçük, kalın olan iğnelerin de büyük balıkları yakalamakta
kullanılacağı aşikardır.

Farklı amaçlar için tasarlanmış ikili üçlü iğneler de vardır. Bunlar tek iğnelerin
birleştirilmeleri ile oluşturulur. Dörtlü hatta altılı olanları bile vardır. İkili olta
iğneleri üzerinde iki adet sivri ucu bulunan iğnelerdir. Yapma yem
oluşturmada kullanılan ikili olta iğnelerinin takılma şansları zayıf olduğu için
pek fazla aranmamaktadır. Üçlü olta iğneler, üzerinde üç adet sivri ucu
bulunan iğnelerdir. İkili iğnelere bir üçüncüsünün ilavesi ile oluşturulmuştur.

Kaşıklar, yapma yemler, seğirtmelerde çok kullanılır. Üzerinde dört adet sivri
uç bulunan iğneler dörtlü iğnelerdir. Fazlaca aranan bir iğne değildir. Zira
üçlü iğneler aynı işi görür. İğne iriliklerini belirleyen sayılara numara adı
verilmektedir.

İğnelerin özelliği de kalite numarası ile belirlenmiştir.kyn:canparecom.




İğneler, balığı yakalayacak olan asıl araçlardır. Bu nedenle en kritik bileşenlerden biridir. Ama diğer hususlarda olduğu gibi bu hususta da pek bir sıradan davranırız. İğneler konusunda malzemeciye giden bir amatör, seçimini çok acemice yapar. Hatta balık işinde usta denen olsa bile. Daha kötüsü elimizdeki literatür bu konuda pek bir cimridir ve temel bilgilerde pek kıttır. Doğru iğneyi seçmenin ilk şartı, iğneleri yeterince tanımaktır.
İğne, temel olarak 5 bölgeden oluşur:


Bu resim, Bilgehan Sarp'ın sitesinden alınmıştır.

Göz/pala: İğnenin bağlanması için gerekli olan bölgedir. İnce malzeme ile yapılan iğnelerde, ucuz tip iğnelerde iğnenin yapıldığı tel bu uçta ezilerek yassılaştırılır ve damak dediğimiz oluşum ortaya çıkar. Kalın veya biraz daha kaliteli malzemeden yapılan iğnelerde ise tel halka yapılarak bir delik oluşturulur ve göz adını alır. Temel kaide olarak gözlü iğneler tecih edilmelidir. Ama elbette göz/pala ayrımı tek bakılacak husus değildir. Gözlü iğnelerde misina daha sağlam olacak şekilde bağlanabilir, çelik tel vs. bağlamak daha rahat ve sağlam olur.

Beden: İğnenin göz bölümünden itibaren, geriye bükülmek üzere kıvrılmaya başladığı bölümdür. Bazen bu bölümde, pala olarak adlandırılır, ama yanlıştır.

Ağız: Bedenin kıvrıldığı noktadan, telin sivrilmek üzere pahlandığı bölüme kadar olan kısmıdır. Bu bölümün genişliğine "ağız açıklığı" denir.

Uç: İğnenin sivri olan kısmını ifade eder.

Damak: Bazı iğnelerde -ki çoğu iğne bu bazılarına dahildir- yemin iğneden kurtulmasını önlemek üzere ucun başladığı yerde malzemede bir kertik açılarak oluşturulan bölgedir.

İğneler, pala, beden vs. gibi bölgelerinin şekline göre çeşitli isimler alır. Fakat bir kaç husus genel geçer olarak vurgulanabilir. İlk mesele damak problemidir. Pek çokları damağın balığın iğneden kurtulmasını önlediğini düşünür. Bu gerçek olsaydı, balık tutmak çok daha kolay olurdu. Elbette küçük bir fark yaratacaktır bu damak. Fakat, sağlam (iri) bir damak, aynı zamanda balığın bir zara benzeyen ağzında daha geniş bir yırtık açılması demektir. Bu aynı zamanda iğnenin balığın dudağına oturmasının güçleşmesi demektir. İşte bu dezavantaj, büyük damağın zaten pek bir az olan avantajını ortadan kaldırır. Fakat, yemin iğneden kurtulmasını zorlaştırmakta iyi bir damak tartışılmaz bir üstünlüğe sahiptir. Fakat şu unutulmamalıdır, iri bir damağı yemden geçirmek demek, yemi daha fazla tahrip etmek demektir.

Beden uzunluğu biraz çetrefilli bir konudur. Uzun bedenin en büyük faydası dişli balıklarda görülür. Balık misinaya daha zor ulaşır. Diğer yandan yemi bütün olarak yutan balıklarda bedenin uzun olması, iğnenin mideye inmesini bir miktar zorlaştırır. Ama iğne uzun olunca, yemi tırtıklayan türlerde bilhassa, balığın iğneyi ağızlaması ihtimali bir miktar düşer.

Beden uzunluğu tek kriter değildir elbette. Asıl önemli olan iğne elemanlarının oluşturduğu kombinasyondur. Balığın türüne, yemin türüne, av stiline vs. göre beden, ağız vs.etkinliği değişir. Ayrıca, bazı tür iğneler, bir takım aksesuarlara da sahiptir. Örneğin, bazı iğnelerde beden üzerinde yemi tutmak üzere ekstra damaklar bulunur. Bazı iğneler yosunlara takılmayı sözde önlemek -genelde pek faydalı olmaz- için gözden uca uzanan esnek bir tele sahiptir. Ama asıl farkları iğnenin genel profili ortaya koyar, bu gibi küçük aksesuarlar bazen çok faydalı olsalarda, iğneyi diğerlerinden ayıran husus olmaktan uzaktırlar.

İğneler temel olarak iki gruba ayrılabilirler. Çember iğneler ve konvansiyonel "J" iğneler. İğneleri bu kadar net bir şekilde ayırmaya yetecek bu fark ne olabilir? İğnenin, balığı yakalama yöntemi.. "J" tipi bildiğimiz iğneler balığın yutması daha sonra yuttuğu yerde takılması prensibine göre çalışır.

Genel olarak, balık iğneyi yemle birlikte yutar. Biz ise, iğneyi, yukarı doğru çekeriz. Böylece genelde üst damağına bir yerlere takılır. Çember iğnelerde ise, mesele tamamen farklıdır.



Balıkların pek çok türü, lüfer, orkinos vs. yemi alınca, çoğu zaman ileriye doğru yüzmez, bazen yanlara ama genelde geriye döner gider. İşte çember iğne bu tür balıklar için icat edilmiş bir iğnedir. Bu geri dönüş hareketiyle iğne çenenin kenarından balığı yakalar. Balık, kendi kendini tasmalamış olur. Ama çütre gibi türler bu hareketi yapmazlar ve çember iğnelerle yakalama şansınız olmaz. Çember iğnelerin en önemli özelliği, ölümcül balık yaralanmalarını çok dramatik şekilde azaltmasıdır. Yurtdışında pek çok bölgede bu tür iğnelerin kullanımı, bilhassa yakala-bırak yapılan yerler için, zorunlu tutulmaya dahi başlanmıştır.

Çember veya "J" iğneler temelde aynı modellere göre şekillendirilirler. Fakat, çember iğnelerin yapısı gereği çok fazla çeşitleri olmaz, zaten olması da gerekmez. Çember iğnenin belirleyici özelliği, ucun sivri yerinin iğne bedenine dönük olmasıdır.

Alt türleri sayarsak, upuzun bir listeyle karşılaşırız. Bildiğimiz kadarıyla bu türleri ve püf noktalarını incelemeye çalışacağız. Ama buna geçmeden, kısaca, genelgeçer hususlara bir göz atmak daha uygun olacaktır. İğneler denince en önemli husus boyu posu olmaktadır. Öncelikle iğnenin boyu posu nasıl belirlenir diyoruz ve numarala bakıyoruz. İğne üreticileri için aralarında uzlaşılmış bir büyüklük/numara standardı yoktur. Genellikle, bir iğne bir model nosu bir de büyüklüğünü belirten bir numarayla anılır. Bazıları, model nosunu kalite nosu olarak farzeder. Ama bu biraz yanlış bir tabirdir. Model nosu, üreticinin verdiği bir koddan ibarettir.Büyüklük numarası ise döfakto bir standarda oturmuş gibidir. Genel olarak, 1 ile başlar ve 1,2,3,4 şeklinde gider. Bu sistemde numara arttıkça iğne küçülür. Modele göre, 8, 14, 24 gibi numaralar olabilir. Bazı modellerde seri ikişer vs. artabilir.. Bu seri genel geçer, sıradan küçük boy, kilo altı balıkları hedefler. Kiloluk ve daha büyük olanlar için ise, bu defa 1/0 ile başlayan bir seri numarası kullanılır. 1/0, 2/0 gibi gider. Burada sayı arttıkça iğne büyür. İğnenin modeline göre karakteristik beden/ağız açıklığı oranı vs. gibi temel özellikleri seri boyunca korurlar. Bazı markalar, MUSTAD gibi, ağız açıklığını baz alırlar; hemen hemen tüm modellerinde, aynı numaranın ağız açıklığı aynıdır.

Kaide olarak iğnenin ağız açıklığının balığın ağzına rahat girecek kadar düşük, iğnenin malzemesinin vs. de balığı taşıyacak kadar sağlam olması gerekir. İğne balığın ağzının yarısı ile tam boyu arasında ise daha iyi netice verir. Diyelim, 1 cm ağzı olan bir balık için, 5 .. 10 mm arası büyüklükte ağız açıklığına sahip iğneler kullanışlıdır. Daha küçük ve daha büyük iğneler yakalama şansını düşürür. Birebir bakınca, alt sınıra yaklaştıkça iğnenin avcılığı artar. Yani daha küçük iğne, daha avcı olacaktır. Fakat büyük bir balık denk gelirse, avcı olmaktan uzak olacaktır. Bu, iğne numara seçiminin hedeflenen boya göre yapılması gereğini ortaya çıkarır. Büyük balıkları küçük iğnelerle yakalamak pek kolay değildir.

Aranan bir diğer husus ise, iğnenin dayanıklılığıdır. Bilhassa deniz için, paslanmayan iğneler tercih edilir. Fakat işin birde ekolojik yönü vardır. Diyelim büyük yada dişli bir balık isabet etti ve kösteği koparıp gitti. Paslanmayan bir iğne, balığın ağzında kalacak ve büyük ihtimalle enfeksiyona sebep olup balığı öldürecektir. Aynı şekilde takılan takımlarda benzer sorunlara yol açabilir. Paslanan bir iğne ise, kısa sürede denizde eriyip gidecektir. Ama elbette böyle bir iğne daha kısa ömürlü olacaktır.

Bazen pek önemli olan bir hususta, iğnenin rengidir. Bazı türler için bazı renkler daha iyi netice verecektir..

İğnelerin en temel sınıflandırması, çember ve "J" olarak yapılsada, farklı özelliklerine göre "kahle, kirby, aberdeen" gibi sınıflandırmada yapılmaktadır. Bu isimler genellikle iğneyi ilk defa geliştirip piyasaya sürenlerin adlarıdır..
Aberdeen:


Bu tip iğnelerin belirleyici özelliği bariz şekilde uzun olan bedendir. Ayrıca ağız dirseği, bariz şekilde dairesel olup, uç kısmı dairesel hattın uzantısı şeklindedir. Bilhassa kalkan, mezgit, levrekr gibi yemi patır kütür yutan balıklarda iğnenin beden kısmının ağızda kalmasıyla baskıyı dengelemesi, böylece daha kolay saplanması nedeniyle tercih edilir. Diğer yandan iğnenin balıktan çıkarılması da kolaylaşır. Uzun sapı lüfer gibi dişli balıklar içinde bir avantajdır, balık misinaya daha geç ulaşır ve zor keser.. Fakat, balığı alma, yani takılma yönünden lüfer gibi ısıran balıklarda daha az etkilidir..

Aberdeen iğneler açılmaya karşı zafiyetlidir. Küçük iğnelerle büyük balık yakalamak daha güçtür. Diğer yandan, yemi parça parça alan balıklarda, iğneye yandan yaklaşma durumunda kavisli hat ucun batmasını güçleştirir. Bu form balığın ağzından kolay sıyrılmayı sağlar.. Sertçe tasmalamak elzemdir.. Diğer yandan yemi büsbütün yutan balıklar için bu form çok etkili olabilmektedir.

Uzun beden sayesinde canlı yemler, sülük ve yaprak yemler için uygundurlar. Kesilmiş kurt, midye içi gibi yemler çok etkili olmaz.

Kirby:


Bu iğnelerin belirleyici özelliği, ağız/dirsek kısmının aşağıya düşen dirsek şeklinde olmasıdır. Bu dirsek kavisli olarak uç kısmına kıvrılır ve uç bedene doğru uzanır. Bu sayede, yemden parça alıp gitmeyi seven balıklar için son derece etkili bir tuzak hazırlar. Fakat, dirseğin düşüklüğü nedeniyle uygun zamanda tasmalama kritik önem taşır.. İzmarit, lüfer, istavrit gibi balıklarda ortalama etki gösterir. Fakat, diğer balıklar içinde uygundur, açılmaya dayanıklıdırlar. Basitçe, hiç bir tür için bitirici olmaz, ama pek çok tür için ortalama ve yeterli avcılık sunar..

Midye içi, kesik kurt gibi yemlerin, ağız boşluğunu kolayca doldurup iğnenin uzunu ulaşılmaz hale getirebilmeleri başlıca sorundur.. Yemi, beden tarafına geçirmeden, dirseğine takmak iyi netice verirken, balığı ürkütür..

Canlı yemler için uygun değildir.. Kıvrımlı dirsek canlı balığı çok çabuk hırpalar..

Limerick:


Bu tür Kirby'ye çok benzesede, dirseğin uca dönüş açısı ucun bedene paralel durması ile ondan ayrılır. Diğer yandan ilk anda görülmeyen özelliği, dirseğin dövülerek açılmaya karşı güçlendirilmiş olmasıdır. Kirby'den daha zor açılan, bilhassa alabalık gibi seri hareket eden balıklarda etkilidir. Fly ve kurt kullanımında özellikle tavsiye edilir..

Coarse/Match/Crystal:


Temelde aynı olan bu iğneler, limerick'ten kısa beden ile ayrılır. İzmarit, kefal gibi emerek yutan balıklarda daha etkilidierler. Yapısal olarak, kalın tel olanlar Crystal olarak sınıflanır. Kalın beden kullanımı nedeniyle genelde Crystal türü olanlar daha çok limerick'e benzer ve beden nispeten uzundur..

Chinu:


Geniş ağız, kısa beden ve içe bakan uçla belirgin bir profile sahiptirler. Bu tip iğneler özellikle kesilmiş karides, kurt, lokma beyaz yem gibi küçük parça yemlerle, balık yumurtaları, mısır vs. kullanımı için uygundur. Geniş ağız sayesinde iğnenin ucu serbest kalır ve balığın ağzına daha kolay oturur. Yapısal olarak beden kalındır ve misina için göz kullanılır. Bu sayede, çipura, mercan, sazan gibi balıklar için uygun olurlar..

Kahle:


Bu iğneler prensip olarak çember iğnelere benzerler. Fakat ucun bedenden uzak olması, onları çember olmaktan da uzaklaştırır. Bilhassa canlı yemde etkindir. Yem, nispeten düz olan dirsek üzerinde yerleşir. Misina yukarıdan çektiği için, nispeten yere paralel durur ve balık gelip yutunca, genelde tasma filan pek gerekmeden yakalanmış olur. Fakat çember iğnelerin aksine, genelde balığın midesine oturduğu için ölümcüldür. Tasmalama yapmak başarı şansını bir hayli artırabilir..

Bu iğnelerin çeşitli küçük eklemelerle elde edilmiş pek çok varyasyonu mevcuttur. Diğer yandan, iğnelerin bazıları bedende ekstra damaklar (kurt vs. yemi bedende tutmak için), kurt vs. takılması durumunda daha iyi yemi sunabilmek üzere dirsekler vs. vs. sunar.. Bunlar temelde bazı özgün istekleri karşılar. Temel iğne çeşitlerini böylece özetlemiş oluyoruz. Detaylı olarak, "şöyle de bir tür vardır, bu işte iyidir" gibi bilgileri zamanla ekleyeceğimizi ve hep birlikte geliştireceğimizi umuyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÜYE OLMADAN YORUM YAPABİLİRSİNİZ.
Yazınız denetlendikden sonra yayınlanacakdır.
yazınıza verilen cevapdan haberdar olmak isterseniz, aşağıdaki ( E-posta yoluyla abone ol ) tıklayıp @posta adresinizi yazın onaylayın, yazınıza verilen cevap yorum size @posta olarak bildirilecekdir.